| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Andolsun onlardan önce de; evvelkilerin (geçmiş kavimlerin) çoğu da sapmıştı. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu da sapıtmışlardı. |
| Ahmet Tekin Meali |
Onlardan önce, geçmiş milletlerin çoğu, andolsun başlarına buyruk hareket ederek, hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih etmişlerdi. |
| Ahmet Varol Meali |
Andolsun ki onlardan önce, evvelkilerin çoğu sapıtmıştı. |
| Ali Bulaç Meali |
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Andolsun! Onlardan öncekilerin çoğu sapıttılar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu sapıklığa düştü. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Andolsun, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapmıştı. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onlardan önce, evvelki ümmetlerin çoğu, and olsun ki sapıtmıştı. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü. |
| Edip Yüksel Meali |
Kendilerinden önce de niceleri aynı şekilde sapmıştı. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Onlardan evvelkilerin pek çoğu, doğru yoldan saptıklarında. |
| Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. |
| Mahmut Kısa Meali |
Hâlbuki, onlardan öncekilerin çoğu yoldan çıkmıştı. |
| Mehmet Türk Meali |
71,72. Yemin olsun, onlardan önceki nesillerin pek çoğu sapıtmış, Biz de onlara hep uyarıcılar göndermiştik. |
| Muhammed Esed Meali |
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı, |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Doğrusu, onlardan öncekilerin çoğu da sapmıştı. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi. |
| Suat Yıldırım Meali |
71, 72. Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik. |
| Süleyman Ateş Meali |
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlardan öncekilerin çoğu zaten yanlış yoldaydılar. |
| Şaban Piriş Meali |
Onlardan önce, daha evvel yetişmiş olanların çoğu da doğru yoldan sapmıştı. |
| Ümit Şimşek Meali |
Onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapmıştı. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı. |
| M. Pickthall (English) |
And verily most of the men of old went astray before them, |
| Yusuf Ali (English) |
And truly before them, many of the ancients went astray;- |