| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis kullarından olurduk" (şeklinde yalan iddialarda bulunacaklardı.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Elbette biz de ihlasa eren Allah kulları olurduk. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
kesinlikle Allah'ın öz ve temiz kullarından olurduk.” |
| Ahmet Tekin Meali |
“Elbette biz de Allah'ı ilâh tanıyan, candan müslüman samimi kullar olurduk.”* |
| Ahmet Varol Meali |
Muhakkak biz de Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk." |
| Ali Bulaç Meali |
“Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis olan kullarından olurduk.” |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Herhalde Allah'ın ihlas sahibi kullarından olurduk.” |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Elbette, Allah’ın halis kullarından olurduk” diyorlar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
167,168,169. Müşrikler, “Öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlaslı kulları olurduk!” diyorlardı. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
167,168,169. Onlar (inkârcılar) ise şöyle deyip duruyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilerden bir zikir (kitap) bulunmuş olsaydı elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
167,168,169. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
167,168,169. Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
167, 168, 169. Putperestler: Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk! diyorlardı. |
| Edip Yüksel Meali |
"Kendimizi ALLAH'a adar, sadece O'na kul olurduk." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
167,168,169. (Müşrikler) şöyle diyorlardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk." |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Her halde Allahın ıhlâs ile seçilmiş kullarından olurduk |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«Elbet biz de Allahın ihlâsa erdirilmiş kullarından olurduk». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
167,168,169. Ve (o müşrikler) doğrusu diyorlardı ki: “Eğer şübhesiz bizim yanımızda(da) öncekiler(e verilenler)den bir kitab olsaydı, (biz de) elbette Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Bizde Allah'ın salih kullarından olurduk. |
| Kadri Çelik Meali |
“Biz de elbet Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.” |
| Mahmut Kısa Meali |
Elbette biz de Allah’ın seçkin ve samîmî kulları olurduk!” |
| Mehmet Türk Meali |
167,168,169,170. Her ne kadar o (kâfirler, daha önce): “Eğer bizim yanımızda da öncekilerden kalan bir kitap bulunsaydı, bizler de Allah’ın iyi kullarından olurduk.” dedilerse de (kitap gelince) onu hemen inkâr ettiler. Fakat pek yakında (inkârlarının sonucunu) anlayacaklar. |
| Muhammed Esed Meali |
kesinlikle Allah'ın halis kulları olurduk!” |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
elbet biz de imanını saf ve temiz tutma çabasını Allah’ın desteklediği halis kullarından olurduk!” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik. |
| Suat Yıldırım Meali |
167, 168, 169. Müşrikler önceleri: “Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk. ” [35, 42; 6, 156-157] |
| Süleyman Ateş Meali |
Elbette biz, Allah'ın halis kulları olurduk! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah'ın en samimi kulları yine biz oluruz". |
| Şaban Piriş Meali |
Elbette Allah'ın ihlaslı kulları olurduk. |
| Ümit Şimşek Meali |
“Biz de Allah'ın ihlâsa erdirdiği kullardan olurduk.” |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Elbette biz de Allah'ın samimi kullarından olurduk." |
| M. Pickthall (English) |
We would be single minded slaves of Allah. |
| Yusuf Ali (English) |
"We should certainly have been Servants of Allah,(4137) sincere (and devoted)!"* |