| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sonradan gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir ün) bıraktık. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve ikisine de, sonradan gelenler arasında iyi bir adsan verdik. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Sonraki kuşaklar arasında, onlar için güzel bir ün ve güzel bir hatıra bıraktık. |
| Ahmet Tekin Meali |
Onun hayatından sonraki nesillerde, devam eden güzel gelenekler, övgülerle dolu hâtıralar bıraktık. |
| Ahmet Varol Meali |
Sonra gelenler arasında onlar için (iyi bir ün) bıraktık. |
| Ali Bulaç Meali |
Sonra gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonradan gelenler içinde onlara güzel bir yâd bıraktık. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve diğerleri içinde onlara (bir ün) bıraktık: |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Sonra gelenler içinde onlara iyi bir ün bıraktık. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
119,120. Ve sonradan gelen kuşaklar arasında: “Musa'ya ve Harun'a selam olsun” diye onlara güzel birer nam bıraktık. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
119,120. Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sonradan gelenler arasında onlara güzel birer ad bıraktık. |
| Diyanet Vakfı Meali |
119, 120. Sonra gelenler içinde, Musa ve Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık. |
| Edip Yüksel Meali |
O ikisinin tarihini sonrakiler için koruduk. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam bıraktık: |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonrakiler içinde de namlarına şunu bıraktık |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Sonra gelen (peygamberler ve ümmet) ler arasında da onlara (iyi bir nâm) bırakdık. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Sonraki (ümmet)ler içinde o ikisine de (iyi bir nâm) bıraktık. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
O ikisinin mücadelesini sonradan gelen diğerlerine (örnek) bıraktık. |
| Kadri Çelik Meali |
Sonra gelenler arasında da ikisine (bir övgü) bıraktık. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve sonraki nesiller arasında kıyâmete kadar övgüyle anılmalarını sağlamıştık: |
| Mehmet Türk Meali |
119, 120. Sonra gelen (nesil)ler arasında o ikisine, “Mûsa ve Hârûn’a selâm olsun!” diye (şerefli bir övgü) bıraktık. |
| Muhammed Esed Meali |
ve sonraki kuşaklar arasında yaşayıp anılmalarını sağladık: |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Nihayet geriden gelen herkesin zihninde o ikisine ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık: |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve sonrakiler arasında da onlar için güzel bir sena bıraktık. |
| Suat Yıldırım Meali |
Sonraki nesiller içinde onlara da iyi bir nam bıraktık. |
| Süleyman Ateş Meali |
Ve sonra gelenler arasında onlara (iyi bir ün) bıraktık. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Arkadan gelenlerce o ikisi, bu halleriyle anıldılar. |
| Şaban Piriş Meali |
119,120. -Daha sonrakiler arasında onlar için:- Musa ve Harun'a selam! mirası bıraktık. |
| Ümit Şimşek Meali |
Ve arkadan gelenlerde onlara iyi bir nam bıraktık. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sonradan gelenler içinde, her ikisini hatırlatan bir şey bıraktık. |
| M. Pickthall (English) |
And We left for them, among the later folk (the salutation): |
| Yusuf Ali (English) |
And We left (this blessing)(4111) for them among generations (to come) in later times:* |