| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(O yalancışair, hatip ve yazarlara gelince) Bunlar; (şeytanlara) kulak verirler, pek çokları da (bile bile) yalan söylerler. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve onlar da Şeytanlara kulak verirler ve Şeytanların çoğuysa yalancıdır. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
O yalancılar, şeytanlara kulak verirler, çoğu ise yalancıdırlar. |
| Ahmet Tekin Meali |
Bilerek günah işlemekte ısrar eden günaha dadanan yalancılar şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu da yalancıdır. |
| Ahmet Varol Meali |
Onlar kulak verirler. Çoğu da yalancıdırlar. |
| Ali Bulaç Meali |
Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar). |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Haber almak için, kulaklarını (göklere) dayatıverirler. Ve çoğu da yalancıdırlar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
“Bunlar, şeytanlara kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunlar şeytanlara kulak verirler, çoğu yalancıdırlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
| Edip Yüksel Meali |
Kulak verirler; ancak çoğu yalancıdır. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
(Onlar ise şeytanlara) kulak verirler; bunların çoğu da yalancıdırlar. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Pek çoğu yalancı oldukları halde (vahye) kulak verirler. |
| Kadri Çelik Meali |
Bunlar (şeytanlar) duyduklarını telkin ederler ve çoğu yalan söylemektedirler. |
| Mahmut Kısa Meali |
İşte bu düzenbazlar, dâimâ cinlere, şeytanlara kulak verir ve onlardan duyduklarını kendi yandaşlarına iletirler fakat onların çoğu, gerçekte yalan söylerler. |
| Mehmet Türk Meali |
Onlar da çoğu yalancı olan1 (şeytanlara) kulak verirler.* |
| Muhammed Esed Meali |
ki, böyleleri [zaten hep asılsız, aldatıcı şeylere] kulak verir ve onlardan çoğu başkalarına da yalan söylerler. 98 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
(yalana) kulak kabartırlar ve onların çoğu (başkalarına da) yalan söylerler.[3270]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlar (şeytanın sözlerine) kulak verirler ve onların ekserisi yalancı kimselerdir. |
| Suat Yıldırım Meali |
Çünkü o iftiracılar şeytanlara kulak verirler, esasen onların çoğu yalancıdırlar. * |
| Süleyman Ateş Meali |
O yalancılar,(şeytanlara) kulak verirler, çokları da yalan söylerler. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Şeytanlara bunlar kulak verirler. Onların çoğu yalancıdır. |
| Şaban Piriş Meali |
Onlar (şeytanlara) kulak verirler, çoğu zaten yalancıdır. |
| Ümit Şimşek Meali |
Onlar şeytanlara kulak verirler; zaten çoğu yalan söyleyip durmaktadır.(9)* |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların. |
| M. Pickthall (English) |
They listen eagerly, but most of them are liars. |
| Yusuf Ali (English) |
(Into whose ears) they pour hearsay vanities, and most of them are liars. |