| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
"Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup (azapla baş başa) bırakın." |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonra da onu, boyu yetmiş zira, bir zincire vurun. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Sonra tekrar kendisi gibi suçluların bağlandığı, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire bağlayın onu. |
| Ahmet Tekin Meali |
“Önce onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire vurun, Cehennem'e öyle sokun.” |
| Ahmet Varol Meali |
Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincirin içinde oraya sokun. |
| Ali Bulaç Meali |
'Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra, boyu yetmiş arşın bir zincirde, onu oraya sürün.” |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Sonra uzunluğu yetmiş zira’ olan bir zincirden onu geçirin. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
“Sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire bağlayınız.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
“Sonra (cehennemde) onu uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun!” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Sonra onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun"; |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun! |
| Edip Yüksel Meali |
Sonra, onu yetmiş arşın boyunda bir zincire vurun. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun." |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra bir zincirde, ki boyu yetmiş arşın, yollayın onu |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«(Bundan) sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde, oraya sokun». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
“Sonra hemen onu, boyu yetmiş arşın olan bir zincire vurun!” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra uzunluğu yetmiş zira olan zincirlere bağlı olarak ateşe sürükleyin. |
| Kadri Çelik Meali |
“Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurun!” |
| Mahmut Kısa Meali |
“Ardından da, yetmiş arşın boyunda bir zincire vurun onu!” |
| Mehmet Türk Meali |
“Sonra da yetmiş arşın1 uzunluğunda bir zincire vurup, gönderin.”* |
| Muhammed Esed Meali |
ve sonra [kendisi gibi suçluların bağlandığı] 17 bir zincire bağlayın, uzunluğu yetmiş arşın olan 18 [bir zincire]: |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Sonra bir zincire vurun; uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire; ve sıkıca bağlayın!”[5286]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincir içinde olarak onu sevkedin. |
| Suat Yıldırım Meali |
Sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğundaki zincire vurun! ” |
| Süleyman Ateş Meali |
Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Ardından da yetmiş arşın boyunda bir zincire bağlayıp sürükleyin!” |
| Şaban Piriş Meali |
Sonra da onu yetmiş arşın boyundaki zincire vurun ve sürün. |
| Ümit Şimşek Meali |
Yetmiş arşın zincire vurun. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Sonra, boyu yetmiş arşın olan bir zincirde yollayın onu!" |
| M. Pickthall (English) |
And then insert him in a chain whereof the length is seventy cubits. |
| Yusuf Ali (English) |
"Further, make him march in a chain, whereof(5661) the length is seventy cubits!* |