| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Hesabımı hiç bilmeseydim.” (Keşke bu yüz kızartıcı ve azaplandırıcı amellerimle karşılaşmasaydım.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve keşke bilmeseydim, nedir hesabım. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Hesabımın ne olacağını keşke bilmeseydim. |
| Ahmet Tekin Meali |
“Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.” |
| Ahmet Varol Meali |
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim. |
| Ali Bulaç Meali |
'Hesabımı hiç bilmeseydim.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
25,26,27,28,29. Kitabı sol tarafından verilene gelince, o da şöyle diyecek: “Keşke kitabım bana verilmeseydi, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, keşke ölüm her şeyi bitirmiş olsaydı; malım bana hiçbir fayda vermedi, bütün gücüm yok oldu.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
26,27. “Hesabımın (yaptıklarımın) ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi (yeniden dirilmek olmasaydı).” |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
25,26,27,28,29. Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
25, 26. Kitabı sol tarafından verilene gelince, o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! |
| Edip Yüksel Meali |
"Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve vâkıf olmasa idim ne imiş? Hisabıma |
| Hasan Basri Çantay Meali |
«Hisâbımın da ne olduğunu bilmeseydim». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
“Ve hesâbımın ne olduğunu bilmeseydim!” |
| İlyas Yorulmaz Meali |
“Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.” |
| Kadri Çelik Meali |
“Hesabımı da hiç bilmeseydim!” |
| Mahmut Kısa Meali |
“Ve hesabımın ne olduğunu hiç öğrenmeseydim!” |
| Mehmet Türk Meali |
(Ve devamla): “Keşke hesabımı hiç bilmeseydim.” |
| Muhammed Esed Meali |
ve [keşke] şu hesabımı görmemiş olsaydım! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve hesabımın ne olduğunu (keşke) hiç bilmeyeydim! |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Hesabımın da ne olduğunu bilmese idim. |
| Suat Yıldırım Meali |
Keşke hesabımı bilmez olaydım! |
| Süleyman Ateş Meali |
Şu hesabımı hiç bilmemiş olsaydım! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! |
| Şaban Piriş Meali |
Hesabımı hiç bilmeseydim. |
| Ümit Şimşek Meali |
“Keşke hesabımı öğrenmeseydim. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." |
| M. Pickthall (English) |
And knew not what my reckoning! |
| Yusuf Ali (English) |
"And that I had never realised how my account (stood)! |