| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Şüphesiz O (Kur'an), üstün kerem (ve şeref) sahibi bir elçinin (kesinlikle Allah'tan getirdiği Hakk) sözüdür (ve gerçektir.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki Kur'an, büyük bir elçinin sözüdür.* |
| Abdullah Parlıyan Meali |
bu Kur'ân şerefli bir elçinin Allah'tan getirip okuduğu sözüdür. |
| Ahmet Tekin Meali |
O Kur'ân, şerefli asil bir elçinin ağzından size ulaşan ilâhî kelâmdır. |
| Ahmet Varol Meali |
Muhakkak ki o (Kur'an), şerefli bir elçinin sözüdür. |
| Ali Bulaç Meali |
Şüphesiz o (Kur'an), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Allah'tan getirdiği) sözüdür; |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Muhakkak bu Kur'an (Allah katında) kerim olan bir elçinin (Cebrâil Aleyhisselâmın) getirdiği kelâmdır. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Bu Kur’an, kerim bir elçinin (getirdiği) sözdür. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
19,20. Kur'ân kesinlikle değerli bir elçinin/Cebrail'in peygambere ilettiği sözdür. Arşın sahibinin katında güçlü ve değerli elçinin/Cebrail'in -ki o yüksek makam sahibidir-. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Muhakkak bu Kur'an (Allah katında) kerim olan bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği kelâmdır. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
19,20,21. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
19,20,21.O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. |
| Diyanet Vakfı Meali |
19, 20. O (Kur'an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş'ın sahibi (Allah'ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür. |
| Edip Yüksel Meali |
Bu, onurlu bir elçinin sözüdür. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
muhakkak o (Kur'an)i kerîm bir Resulün getirdiği kelâmdır |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Şüphesiz, muhakkak o (Kur'an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelâmdır. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz o (Kur'ân), elbette çok şerefli bir elçinin (Cebrâîl'in, vahiyden ibâret)sözüdür! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
O Kur'an çok değerli bir elçinin sözüdür. |
| Kadri Çelik Meali |
Ki şüphesiz o (Kur'an), yüce bir elçinin (Cebrail'in) sözüdür. |
| Mahmut Kısa Meali |
Evet, bütün bunlara yemin olsun ki, bu Kur’an, şerefli bir Elçinin, vahiy meleği Cebrail’in doğrudan Rabb’inden alıp Muhammed’in kalbine indirdiği bir kelâmdır, Allah’ın sözüdür! |
| Mehmet Türk Meali |
Kesinlikle o (Kur’an), şerefli bir elçi (olan Cebrâil’in, Allah’tan getirdiği) sözdür. |
| Muhammed Esed Meali |
bakın, bu [ilahî kelâm], gerçekten soylu bir elçinin [vahyedilmiş] sözüdür, 5 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Ki elbet bu (Kur’an), türünün en seçkini olan bir elçi (meleğin) ilettiği sözdür;[5602]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki O, muhakkak bir kerîm elçinin (getirdiği) kelâmdır. |
| Suat Yıldırım Meali |
Kur'ân, değerli bir Elçinin, Cebrail'in getirip okuduğu sözdür! |
| Süleyman Ateş Meali |
(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrail'in) sözüdür. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
(Göreceksin ki) Kur’ân değerli bir elçinin sözüdür[*],* |
| Şaban Piriş Meali |
Şüphesiz o, şerefli bir elçinin sözüdür. |
| Ümit Şimşek Meali |
O çok şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür. |
| M. Pickthall (English) |
That this is in truth the word of an honoured messenger, |
| Yusuf Ali (English) |
Verily this is the word of a most honourable Messenger,(5988)* |