| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hayır; yakında (daha dünyada iken Allah’ın kahrını ve intikamını bizzat yaşayıp) bileceklerdir. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hayır, bilirler yakında. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Elbette zamanı geldiğinde onu anlayacaklar |
| Ahmet Tekin Meali |
Onların dertleri büyük haberlerle ilgili değil. Çok yakında, Muhammed'in ve Kur'anın insanları başarıdan başarıya nasıl koşturduklarını öğrenecekler. |
| Ahmet Varol Meali |
Hayır. Yakında bilecekler. |
| Ali Bulaç Meali |
Hayır; pek yakında bileceklerdir. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Hayır, (ihtilâfa lüzum yok, iş dedikleri gibi değil). İleride (kıyamet günü, inkârlarının akıbetini) bilecekler. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Hayır! Onlar yakında bilecekler. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
4,5. Hayır! İleride anlayacaklardır. Yine hayır! İleride anlayacaklardır. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Hayır, yakında bilecekler. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hayır; şüphesiz görüp bileceklerdir. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hayır, ileride bilecekler. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Hayır! Anlayacaklar! |
| Edip Yüksel Meali |
Hayır, öğreneceklerdir. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hayır, ilerde bilecekler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hayır ileride bilecekler |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Hayır (ihtilâfa ve soruşdurmıya hacet yok), ileride (onu) bilecekler. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Hayır! Yakında bilecekler! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Ancak öğrenecekler. |
| Kadri Çelik Meali |
Hayır, yakında bileceklerdir. |
| Mahmut Kısa Meali |
Hayır; kibir ve inatları yüzünden inkâr ettikleri bu haberin gerçek olduğunu, yakında anlayacaklar! |
| Mehmet Türk Meali |
Hayır! O, (onların dedikleri gibi değil!) Bunu yakında bilecekler. |
| Muhammed Esed Meali |
Elbette, zamanı geldiğinde [onu] anlayacaklar! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Evet: Bir gün (gerçeği) öğrenecekler; |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hayır. Yakında bileceklerdir. |
| Suat Yıldırım Meali |
Hayır! (İhtilafa ne hacet, ) yakında anlayacaklar! |
| Süleyman Ateş Meali |
Hayır (dedikleri gibi değil), yakında bilecekler. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Yok; yakında öğreneceklerdir. |
| Şaban Piriş Meali |
Hayır, yakında öğrenecekler. |
| Ümit Şimşek Meali |
Heyhat! Öğrenecekler. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hayır, sandıkları gibi değil! Yakında bilecekler. |
| M. Pickthall (English) |
Nay, but they will come to know! |
| Yusuf Ali (English) |
Verily, they shall soon (come to) know! |