| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ancak ahirete inanmayanlar, gerçekten (Hakk) yoldan sapanlardır. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Fakat gerçekten de ahirete inanmayanlar, doğru yoldan sapıyorlar. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ama ahirete inanmayanlar, çağırdığın o doğru yoldan sapmaktadırlar. |
| Ahmet Tekin Meali |
Âhirete, ebedî yurda inanmayanlar inatla, ısrarla, yoldan çıkıyorlar, İslâmî hayattan uzaklaşıyorlar. |
| Ahmet Varol Meali |
Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar. |
| Ali Bulaç Meali |
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Hâlbuki ahiret hayatına inanmayan o kâfirler, o doğru ve hak yoldan yan çiziyorlar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Ama âhirete inanmayanlar ısrarla yoldan çıkıyorlar. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
73,74. Şüphesiz sen onları doğru bir yola çağırıyorsun. Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan sapıyorlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
73,74. Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar. |
| Edip Yüksel Meali |
Ama ahirete inanmıyanlar yoldan sapmaktadırlar. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Fakat Âhırete inanmıyanlar caddeden sapmaktadırlar |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat muhakkak ki âhirete inanmayanlar, doğrusu o yoldan sapanlardır. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Ahiret gününe inanmayanlar, hep doğru yoldan uzaklaşıyorlar |
| Kadri Çelik Meali |
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ne var ki, âhirete inanmayan bu insanlar,bu bakış açılarının doğal sonucu olarak, ister istemez doğru yoldan sapıyorlar. Bu yüzden de, başlarından belâlar eksik olmayacaktır: |
| Mehmet Türk Meali |
Ancak âhirete inanmayanlar, ısrarla dosdoğru yoldan sapıyorlar. |
| Muhammed Esed Meali |
ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar. |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
âhirete inanmamakta direnen kimselerse ısrarla bu yoldan sapıyorlar. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır. |
| Suat Yıldırım Meali |
Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar. |
| Süleyman Ateş Meali |
Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Ahirete inanmıyorlar, o yoldan gerçekten, ayrılıyorlar. |
| Şaban Piriş Meali |
Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir. |
| Ümit Şimşek Meali |
Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar. |
| M. Pickthall (English) |
And lo! those who believe not in the Hereafter are indeed astray from the path. |
| Yusuf Ali (English) |
And verily those who believe not in the Hereafter are deviating from that Way. |