| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Kendilerine denilecek ki: “Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, ah keşke, gerçekten bir bilseydiniz!?” |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ancak pek az kaldınız der, fakat bir bilseniz ahiretin ebediliğini. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine Allah: Orada sadece az bir süre kaldınız. Keşke bunu bir bilseydiniz, dünyaya sarılıp kalmazdınız. |
| Ahmet Tekin Meali |
Allah:
“Az bir süre kaldınız. Keşke siz bunu bilmiş olsaydınız.” buyurur. |
| Ahmet Varol Meali |
Der ki: "Sadece az (bir süre) kaldınız. Gerçekten bir bilseydiniz!." |
| Ali Bulaç Meali |
Dedi ki: 'Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
(Allah onlara şöyle) buyuracak “- Bilmiş olsanız, hakikaten pek az kaldınız (çünkü ahiretteki bekleyişiniz sonsuzdur). |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Allah: “Gerçekten çok az kaldınız. Keşke daha önce bilmiş olsaydınız!” der. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Allah şöyle buyurur: “Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz bunu bilmiş olsaydınız.” |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
(Allah, şöyle) buyurur: “Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız.” * |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
114,115. Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, şöyle der: “Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız.” |
| Diyanet Vakfı Meali |
Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız! |
| Edip Yüksel Meali |
Dedi ki, "Siz gerçekten çok kısa bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız! |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Buyurur ki bilmiş olsanız cidden pek az kaldınız |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Buyurdu (buyuracak) ki: «Az bir zamandan (fazla) kalmadınız! (Cehennemde kalacağınız ebedî zamanları) hakıykaten bir bilseydiniz». |
| Hayrat Neşriyat Meali |
(Allah şöyle) buyurur: “Ancak pek az kaldınız; eğer gerçekten siz biliyor olsaydınız!”(1)* |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Rableri “Çok az kaldığınızı keşke bilmiş olsaydınız” |
| Kadri Çelik Meali |
(Allah) “Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten siz (bunu dünyada iken) bir bilseydiniz!” der. |
| Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine Allah, “Doğrusu siz, yeryüzünde çok az bir süre kaldınız!” diyecek, “Dünya hayatının âhirete oranla ne kadar değersiz olduğunu bir bilseydiniz!” |
| Mehmet Türk Meali |
(Allah): “(Orada) çok az kaldınız. Keşke bunu (vaktiyle) bilmiş olsaydınız.” dedi. |
| Muhammed Esed Meali |
[Bunun üzerine, Allah:] “Orada sadece az bir vakit kaldınız; bunu bir bilseydiniz! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
(Allah) şöyle diyecek: “Yalnızca kısa bir süre kaldınız: keşke siz, bunu olsun bilseydiniz!” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Buyuracaktır ki: «Siz ancak pek az kaldınız, eğer siz hakikaten bilir kimseler oldunuz iseniz.» |
| Suat Yıldırım Meali |
Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Siz, doğrusu pek az kaldınız. Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz. ” |
| Süleyman Ateş Meali |
Buyurdu ki: "Sadece az bir zaman kaldınız, keşke bilseydiniz!" |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah; “Evet pek az kaldınız, keşke bunu o zaman bilseydiniz” diyecektir. |
| Şaban Piriş Meali |
-Çok az bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz dedi. |
| Ümit Şimşek Meali |
Allah “Pek az kaldınız,” buyurur. “Keşke bunu vaktiyle bilseydiniz! |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız." |
| M. Pickthall (English) |
He will say: Ye tarried but a little if ye only knew. |
| Yusuf Ali (English) |
He will say: "Ye stayed not but a little,- if ye had only known! |