| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar (hepsi helak oldular). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken, şiddetli bir depremle azaba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helak olup gittiler. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Derken bir sarsıntı onların işini bitirdi de, cansız olarak yurtlarında diz üstü yıkılıp kaldılar. |
| Ahmet Tekin Meali |
Derken, şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı onların işini bitirdi. Sabahleyin yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular.* |
| Ahmet Varol Meali |
Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar. |
| Ali Bulaç Meali |
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Nihayet onları, o korkunç zelzele (sarsıntı) yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helâk oldular. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Bunun üzerine bir deprem onları yakaladı; evlerinde yığılıp kaldılar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi; yurtlarında diz üstü çöktüler. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Derken, onları müthiş bir deprem yakalayıverdi ve yurtlarında/evlerinde cansız olarak dizüstü donakaldılar. * |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar. |
| Edip Yüksel Meali |
Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Derken onları o recfe tutuverdi, derhal vatanlarında çöke kaldılar |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Bunun üzerine onları o müdhiş zelzele yakalayıverdi de yurdlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra onları bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizlerinin üstüne çöküp kaldılar. |
| Kadri Çelik Meali |
Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu da böylece evlerinde diz üstü çöküverenler oldular. |
| Mahmut Kısa Meali |
Derken, ansızın dehşet verici bir gürültüyle patlayan ve şehrin altını üstüne getiren korkunç bir sarsıntı çarpıverdi onları ve cansız bir hâlde, oldukları yere seriliverdiler! |
| Mehmet Türk Meali |
Bunun üzerine, büyük bir sarsıntı onları hemen yakalayıverdi ve oldukları yerde, diz üstü çöke kaldılar.1* |
| Muhammed Esed Meali |
Derken, bir deprem onların işini bitirdi: kendi evlerinde cansız olarak yere serilip kaldılar. 73 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken şiddetli bir sarsıntı onları yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.[1224]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Derken onları şiddetli bir zelzele yakaladı da yurtlarında diz üstü çöken kimseler oldular. |
| Suat Yıldırım Meali |
Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar. [11, 94; 26, 189] |
| Süleyman Ateş Meali |
Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Çok geçmeden onları öyle bir sarsıntı tuttu ki bulundukları yere çöküp kaldılar. |
| Şaban Piriş Meali |
91,92. -Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu. |
| Ümit Şimşek Meali |
Sonra onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler. |
| M. Pickthall (English) |
So the earthquake seized them, and morning found them prostrate in their dwelling place. |
| Yusuf Ali (English) |
But the earthquake took them unawares, and they lay prostrate in their homes before the morning!(1063)* |