| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, (Hz. Yunus) mutlaka yerilip kınanmış vaziyette, çıplak ve ıssız durumdaki (karaya) atılmış olacaktı. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Rabbinden bir nimet erişmeseydi ona elbette bir yere, fena bir halde bırakılır giderdi. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Allah tarafından O'na bir nimet erişmeseydi mutlaka aşağılanmış bir şekilde boş bir yere atılacaktı. |
| Ahmet Tekin Meali |
Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, tevbesini kabul etmeseydi, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı. |
| Ahmet Varol Meali |
Eğer Rabbinden ona bir nimet erişmemiş olsaydı mutlaka çırılçıplak bir alana kınanmış bir halde bırakılırdı. |
| Ali Bulaç Meali |
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Eğer Rabbinden, ona, bir rahmet yetişmiş olmasaydı, kötü bir şekilde (balığın karnından) yeryüzüne atılacaktı. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Eğer Rabbinin nimeti ona yetişmemiş olsaydı, yerilmiş bir halde sahile atılacaktı. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Rabbi katından ona bir rahmet ulaşmasaydı, kınanmış bir halde o açık araziye atılacaktı. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak sahile atılacaktı. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir hâlde ıssız bir yere atılacaktı. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı. |
| Edip Yüksel Meali |
Rabbinden ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak çorak bir sahile atılacaktı. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Rabbından bir ni'met yetişmiş olmasa idi ona, elbette o fazaya fena bir halde atılacaktı |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Eğer Rabbinden ona bir ni'met erişmiş olmasaydı o, mutlakaa çırıl çıplak (çıkarıldığı) o yere kınanmış bir halde atılacakdı . |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Eğer Rabbisinden ona bir ni'met yetişmiş olmasaydı, o kınanmış bir kimse olarak şübhesiz (ağaçsız) bir alana atılacaktı. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmamış olsaydı, kovulmuş ve aşağılanmış bir halde boş bir sahaya atılmış olacaktı. |
| Kadri Çelik Meali |
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşıp yetişmeseydi, mutlaka kendisi yerilmiş bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. |
| Mahmut Kısa Meali |
İşlediği hatâ o kadar büyüktü ki, ona Rabb’inden bir nîmet ulaşmamış olsaydı, yani pişmanlıkla Rabb’ine yönelip tesbih ederek O’nun şânınıyüceltenlerden olmasaydı, Kıyamet Gününe kadar o balığın karnında kalır (37. Saffat: 144) ve Hesap Gününde, kınanmış bir günahkâr olarak mahşer meydanına atılırdı. |
| Mehmet Türk Meali |
Eğer Rabbinin nîmeti ona yetişmeseydi,1 o yerilerek ıssız bir yere atılırdı.* |
| Muhammed Esed Meali |
[Ve hatırla:] o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı 28 mutlaka aşağılanmış bir şekilde 29 ıssız bir sahile atılmış olurdu: |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Eğer Rabbinin akıl sır ermez nimeti onun imdadına yetişmemiş olsaydı, andolsun ki aşağılanmış bir halde ıssız bir sahile (işte böyle) atılırdı.[5268]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Eğer ona Rabbinden bir nîmet erişmiş olmasa idi, elbette fezaya metrut bir halde atılmış olacaktı. |
| Suat Yıldırım Meali |
Şayet Rabbinden gelen bir lütuf onun imdadına yetişmeseydi, kınanmaya müstahak bir vaziyette, deniz tarafından karaya atılırdı! |
| Süleyman Ateş Meali |
Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Eğer Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi[1], aşağılanmış bir halde açık alana[2] atılacaktı.* |
| Şaban Piriş Meali |
Rabbinden ona bir nimet erişmiş olmasaydı, kınanmış olarak çıplak bir yere atılacaktı. |
| Ümit Şimşek Meali |
Rabbinin nimeti erişmeseydi, o bomboş araziye kınanmış bir halde atılıp gidecekti. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Eğer ona, Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı, horlanmış bir halde cascavlak bir yere atılırdı. |
| M. Pickthall (English) |
Had it not been that favour from his Lord had reached him he surely had been cast into the wilderness while he was reprobate. |
| Yusuf Ali (English) |
Had not Grace from his Lord reached him, he would indeed have been cast off on the naked(5630) shore, in disgrace.* |