| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Üstelik 'içtikçe susayan hasta develerin' içişi gibi içmeye (mecbur kalacaksınız). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken susuzluk illetine uğrayıp içecekiçecek de kanmayacaksınız. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Susuzluk hastalığına uğrayıp, içecek içecek kanmayacaksınız. |
| Ahmet Tekin Meali |
Susuzluk illetine tutulmuş develer gibi içeceksiniz. |
| Ahmet Varol Meali |
Üstelik suya kanmayan susamış develerin içişi gibi içeceksiniz. |
| Ali Bulaç Meali |
Üstelik 'içtikçe susayan hasta develerin' içişi gibi içeceksiniz. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Öyle ki, suya kanmayan develerin içişi gibi içeceksiniz. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Susamış develerin susayışı gibi içeceksiniz. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
54,55,56. Onun üzerine kaynar sudan içeceksiniz. Onu susuz develerin içişi gibi içeceksiniz. İşte, yargı günü onların ziyafeti böyle olacaktır. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Üstelik susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz; |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. |
| Edip Yüksel Meali |
"Susamış devenin içişi gibi içeceksiniz." |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Susuzluk illetine tutulmuş develerin içişi gibi içeceksiniz. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
İçersiniz hüyam ılletine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi |
| Hasan Basri Çantay Meali |
(O suretle ki) susamış develerin içişi gibi içeceklersiniz. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Hem de bir türlü suya kanmayan bir hastalığa yakalanmış develerin içişi gibi içecek olanlarsınız! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Susuz hayvanların içtikleri gibi içecekler. |
| Kadri Çelik Meali |
Üstelik içtikçe susayan hasta develerin içişi gibi içeceksiniz. |
| Mahmut Kısa Meali |
“Tıpkı uzun çöl yolculuğundan gelen susuz devenin içtiği gibihararetle içecek, içtikçe susayacak ve susadıkça bir daha içeceksiniz!Sonra yine ateşe döneceksiniz ve bu durum, sonsuza dek böyle sürüp gidecek!” |
| Mehmet Türk Meali |
(Hem de) susuzluk hastalığına tutulmuş kanmak bilmeyen, develer1 gibi içeceksiniz.* |
| Muhammed Esed Meali |
doymak bilmez susuz develerin içişi gibi içeceksiniz!” |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
hummalı develerin kanma bilmeyen içişi gibi...”[4909]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık kendisine bir hastalık arız olmuş devenin içişi gibi içicilersiniz. |
| Suat Yıldırım Meali |
Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi saldırarak içeceksiniz. |
| Süleyman Ateş Meali |
Susuzluk hastalığına tutulmuş develerin içişi gibi içeceklerdir! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Susuzluktan yanıp kavrulmuş kimseler gibi içeceksiniz. |
| Şaban Piriş Meali |
Susamış develerin içişi gibi içeceksiniz! |
| Ümit Şimşek Meali |
Susamış devenin içişiyle içeceksiniz.(5)* |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Susuzluktan çıkmış develerin içişi gibi içecekler. |
| M. Pickthall (English) |
Drinking even as the camel drinketh. |
| Yusuf Ali (English) |
"Indeed ye shall drink like diseased camels raging with thirst!"(5248)* |