| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Öyle ki eşlerine (muhabbet ve ülfetle) tutkun, hep (aynı) yaşıt (mutlu çiftler yaptık). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Cilveli, şirin sözlü, eşlerine aşık ve onlarla yaşıt kıldık. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Cilveli, şirin sözlü, eşlerine aşık ve onlarla yaşıt kıldık. |
| Ahmet Tekin Meali |
Güzel, cilveli, nazlı, edalı, cıvıl cıvıl edebî konuşan, yaşları aynı, eşlerini çılgınca seven kadınlar haline getirdik. |
| Ahmet Varol Meali |
Eşlerine tutkun yaşıt kızlar. |
| Ali Bulaç Meali |
Eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt, |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Kocalarına âşık yaşıtlar yaptık; |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
36, 37, 38. Onları, sağ tarafın adamları için, yaşıt, güzel bakireler yaparız. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
35,36,37,38,39,40. Sağdakiler için biz, kadınları yeniden biçimlendiririz. Onları genç kızlar haline getiririz. Eşleri tarafından sevilen yaşıt genç kızlar. Bütün bunlar amel defteri sağından verilenler içindir. Onların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
36,37,38. Onları, ahiret mutluluğuna erenler için eşlerine düşkün ve yaşıt bakireler yaptık. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
35,36,37,38. Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.* |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
36,37,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık. |
| Diyanet Vakfı Meali |
36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık. |
| Edip Yüksel Meali |
Mükemmel biçimde eşlenmişlerdir. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hep yaşıt sevgililer, |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
36,37. Kılmışızdır bir yaşıd ebkâri şeyda |
| Hasan Basri Çantay Meali |
36,37. kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık, |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Eşlerine düşkün ve (onların hepsi) aynı yaştadırlar. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Bakanların özenip, arzu ettiği nimetler. |
| Kadri Çelik Meali |
Eşlerine âşık ve onlarla yaşıt. |
| Mahmut Kısa Meali |
Hepsi de gencecik, aynı yaşta cilveli ve edalı güzeller olarak. |
| Mehmet Türk Meali |
36,37. (Hem de) onları cilveli, birbirine denk ve gepegenç kılacağız. 1 * |
| Muhammed Esed Meali |
sevgi dolu ve uyum içinde, |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Sevgi dolu, denk ve uyumlu; |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Kocalarına düşkün, hep bir yaşıt yaptık. |
| Suat Yıldırım Meali |
36, 37, 38. Böylece onları, ashab-ı yemin için bakire kızlar, kocalarına âşık yaşıtlar kıldık. |
| Süleyman Ateş Meali |
Hep yaşıt sevgililer; |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Güzel konuşurlar ve birbirleriyle yaşıttırlar. |
| Şaban Piriş Meali |
Eşlerine sevgi ile bağlı olarak. |
| Ümit Şimşek Meali |
Eşlerine âşık, hep bir yaşta. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yaşıt cilveli dilberler halinde, |
| M. Pickthall (English) |
Lovers, friends, |
| Yusuf Ali (English) |
Beloved (by nature), equal in age,- |