| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O’nun vuracağı bağı (cehennem halkasını) hiç kimse vuramayacaktır. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve öylesine bağlar onu ki kimsecikler, o çeşit bağlayamaz. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Hiçbir kimse Allah'ın bağladığı prangalar, zincirler ve kelepçelerle bağladığı gibi bağlayamaz. |
| Ahmet Tekin Meali |
Allah'ın vuracağı bağı ona kimse vuramaz. Kimseye onun yerine bağ vurulamaz.* |
| Ahmet Varol Meali |
Ve O'nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz. |
| Ali Bulaç Meali |
Onun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Ve O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve (zincir ve kelepçelerle) bağlandığı gibi hiçbir bağlanma olmayacaktır. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
25,26. O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
25,26. Artık o gün, O'nun (Allah'ın) azabı gibi hiç kimse azap edemez ve O'nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.* |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibisini bağlayamaz. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onun vuracağı bağı kimse vuramaz. |
| Diyanet Vakfı Meali |
O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz. |
| Edip Yüksel Meali |
O'nun vurduğu bağ gibisini de kimse bağlayamaz. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onun vuracağı bağı kimse vuramaz. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve onun vurduğu bağı kimse vuramaz |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Onun vurduğu bağ gibi de kimse bağ vuramaz. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Ve O'nun bağı gibi, hiçkimse bağ vuramaz! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Allah'ın sıkı sıkıya bağladığı gibi, hiçbir kimse bağlayamaz. |
| Kadri Çelik Meali |
Onun vurduğu bağı da hiç kimse vuramaz. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve hiç kimse O’nun vurduğu prangayı, bağı vuramaz!
Ama ilâhî müjdeye layık olanlar da var ve onlara şöyle denilecek: |
| Mehmet Türk Meali |
25,26. Artık o gün Allah’ın edeceği azabı kimse edemediği gibi, Onun vuracağı bağı da kimse vuramaz.1* |
| Muhammed Esed Meali |
ve hiç kimse O'nun gibi bağlarla bağlayamaz. 13 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
ve hiçbir kimse, O’nun kelepçelediği gibi kelepçeleyemez. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve O'nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez. |
| Suat Yıldırım Meali |
O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz. |
| Süleyman Ateş Meali |
Ve O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz! |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Onun vuracağı bağı da kimse vuramaz. |
| Şaban Piriş Meali |
Hiç kimse onun bağladığı gibi bağlayamaz. |
| Ümit Şimşek Meali |
Onun vuracağı zinciri hiç kimse vuramaz. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibi bağ vuramaz. |
| M. Pickthall (English) |
None bindeth as He then will bind. |
| Yusuf Ali (English) |
And His bonds will be such as none (other) can bind. |