| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Gerçekten Biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan manevi) demir halkalar-kelepçeler geçirdik; bu yüzden başları (gaflet, cehalet ve enaniyet gururuyla) yukarı kalkıktır. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki biz, boyunlarına laleler vurduk, elleri, adeta çenelerine kenetlendi lalelerle, bu yüzden onlar, başlarını dimdik tutarlar. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Onların boyunlarına esaret, ceza ve azap olsun diye, çenelerine kadar uzayan demir halkalar geçirdik de, burunları yukarı, gözleri aşağı somurtup kalmışlardır. |
| Ahmet Tekin Meali |
Biz onların boyunlarına demir halkalar, lâleler geçirdik. Halkalar çenelerine dayanır. Bu yüzden burunları yukarda, gözlerini yere dikip somurtmuş kalmışlardır. |
| Ahmet Varol Meali |
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanan halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır.* |
| Ali Bulaç Meali |
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Çünkü biz, o kâfirlerin boyunlarına bağlar geçirmişiz ki, bunlar çenelerine dayanmıştır da başları yukarı kalkık bulunuyorlar. (Artık hak tarafına başlarını çeviripte boyun eğmezler.) |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz, onların boyunlarına tasmalar geçirdik. O tasmalar çenelerine kadardır; onları öyle sıkar ki yere bakamazlar.* |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz, onların boyunlarına, çenelerine kadar dayanacak olan demir halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarı kalkıktır. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz, (kötü niyetlerinden ve isyanlarından dolayı) onların boyunlarına çenelere kadar dayanan halkalar geçirdik. Bu sebeple başları (ve burunları) yukarıya kalkıktır (hakka boyun eğmezler). |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir, bunun için başları yukarı kalkıktır. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır. * |
| Edip Yüksel Meali |
Boyunlarına, çenelerine kadar varan prangalar taktık da kafaları yukarıya dikilmiştir. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Çünkü biz onların boyunlarına kelepçekler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı gözleri aşağı somurtmaktadırlar |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, biz onların boyunlarına öyle lâleler geçirdik ki bunlar çenelerine kadar (dayandı). Şimdi onlar, kafaları ve burunları yukarı kaldırılmış haldedirler. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Muhakkak ki biz onların boyunlarına halkalar geçirdik; öyle ki o (demir halkalar)çenelerine kadar (dayanmış)tır; bu yüzden onlar başları yukarı kalkık kimselerdir. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Onların çenelerine kadar boyunlarına geçecek halkalar hazırladık ki, kafalarını dik tutsunlar. |
| Kadri Çelik Meali |
Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıklardır. |
| Mahmut Kısa Meali |
Biz onların boyunlarına, ta çenelerine kadar dayanan bireysel ve sosyal kelepçeler geçirmişizdir; işte bu yüzden burunları havada, başları yukarı kalkıktır. Gözlerini kör eden kibir ve inatları, hemen önlerindeki hakikati görmelerine ve Allah’ın hükmüne boyun eğmelerine mâni olmaktadır. Ayrıca; |
| Mehmet Türk Meali |
Gerçekten Biz, o (inanmayan)ların boyunlarına, çenelerine kadar (dayanan) demir halkalar1 geçirdik de;2 bu yüzden başları yukarı, gözleri aşağı, somurtup dururlar.* |
| Muhammed Esed Meali |
Onların boyunlarına çenelerine kadar uzayan demir halkalar geçirdik ki 6 kafalarını dik tutmak zorunda kalsınlar; 7 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Zira (sanki) Biz onların boyunlarına, çenelerine kadar uzanan demir halkalar geçirmişizdir de, başlarını bir türlü eğememektedirler.[3931]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, Biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişizdir, tâ ki onların çenelerine kadar dayanmıştır. Artık onlar başları yukarı kaldırılmış, gözleri aşağıya çevrilmiş kimselerdir, bir şey görüp anlayamazlar. |
| Suat Yıldırım Meali |
Boyunlarına öyle boyunduruklar koyduk ki onlar çenelerine dayanmaktadır. Boyunları yukarı, çeneleri kalkık, gözleri havada bir durumdadırlar. * |
| Süleyman Ateş Meali |
Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Sanki boyunlarına, çenelerine kadar dayanan demir halkalar takmışız da, başlarını eğemiyorlar. |
| Şaban Piriş Meali |
Biz, onların boyunlarına, çenelerine varan halkalar geçirdik. Onun için başları kalkıktır. |
| Ümit Şimşek Meali |
Biz onların boyunlarına öyle boyunduruklar geçirdik ki, çenelerine dayanır da başları havaya dikili kalır.(3)* |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır. |
| M. Pickthall (English) |
Lo! we have put on their necks carcans reaching unto the chins, so that they are made stiff necked. |
| Yusuf Ali (English) |
We have put yokes(3948) round their necks right up to their chins, so that their heads are forced up (and they cannot see).* |