| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Artık dileyen, onu 'düşünüp-öğüt alabilir'. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Dileyen dinler, öğüt alır. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun için kim istekliyse O'nu hatırlayıp öğüt alabilir. |
| Ahmet Tekin Meali |
Allah'ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun iradesinin tecellisi içinde, kendi iradesini ve tercihini isabetli kullanan Kur'ân'ı düşünür, ondan öğüt alır. |
| Ahmet Varol Meali |
Artık dileyen onu düşünüp öğüt alır. |
| Ali Bulaç Meali |
Artık dileyen, onu 'düşünüp-öğüt alsın.' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Artık dileyen ondan öğüd alır. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
İsteyen onları idrak eder. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
11,12. Hayır! Yaptığın doğru değil, âyetlerimiz bir öğüttür, dileyen ondan öğüt alır. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
11,12. Hayır! (Böyle yapman doğru değil.) Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Dileyen onu öğüt kabul eder. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Dileyen ondan öğüt alır. |
| Diyanet Vakfı Meali |
11, 12, 13, 14, 15, 16. Hayır! Şüphesiz bunlar (âyetler), değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır. |
| Edip Yüksel Meali |
Dileyen bundan öğüt alır. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Artık dileyen onu düşünür. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
İmdi onu dileyen tezekkür etsin |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Binâen'aleyh dileyen onu beller. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Artık dileyen ondan nasîhat alır. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Dileyen o öğüdü düşünür. |
| Kadri Çelik Meali |
Artık dileyen, onu hatırlayıp kendine gelir. |
| Mahmut Kısa Meali |
Öyleyse, dünya ve âhirette kurtuluş ve esenliğe ulaşmak isteyen, ondan öğüt alsın. Kendisini ebedî azâba mahkûm etmek isteyen de, bırak ondan yüz çevirsin! |
| Mehmet Türk Meali |
Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır. |
| Muhammed Esed Meali |
kim istekliyse O'nu hatırlayıp öğüt alabilir |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
isteyen herkes ondan öğüt alabilir, |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık dileyen onu düşünür (hatırlar). |
| Suat Yıldırım Meali |
Artık isteyen ders alır. * |
| Süleyman Ateş Meali |
Dileyen onu düşünüp öğüt alır. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Kim ne yapmışsa[1] onu hatırlayacaktır[2].* |
| Şaban Piriş Meali |
Dileyen kimse onu korur/aklında tutar. |
| Ümit Şimşek Meali |
İsteyen ondan öğüt alır. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dileyen onu düşünüp öğüt alır. |
| M. Pickthall (English) |
So let whosoever will pay heed to it, |
| Yusuf Ali (English) |
Therefore let whoso will, keep it in remembrance. |