| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve en güzel (Hakk çağrıyı ve İslami esasları) yalan sayarsa (en gerekli daveti yapanı ve en gerçekçi davayı savunanı yalanlar ve karşı çıkarsa), |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve en güzel sözü yalanladıysa. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
kelimei tevhîdi veya cenneti veya İslâm dinini yalanlarsa |
| Ahmet Tekin Meali |
En güzeli, kelime-i tevhidi, Allah yolunda karşılıksız harcadığının bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğini yalanlayana da kolaylaştıracağız. |
| Ahmet Varol Meali |
Ve en güzel olanı yalanlarsa, |
| Ali Bulaç Meali |
Ve en güzel olanı yalan sayarsa, |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de en güzel kelimeyi (tevhidi) inkâr ederse; |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
9, 10. Güzel Cenneti yalanlayan ise, Biz onu zora dayatacağız. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
8,9,10,11. Ama cimrilik edip kendini ihtiyaçsız, yeterli gören ve güzeli yalanlayana da, zorluklara uğramasını kolaylaştırırız. Cehenneme yuvarlandığı zaman malı ona hiçbir yarar sağlamaz.[768]* |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
8,9,10. Fakat kim cimrilik eder, kendini zengin görüp Allah'a muhtaç görmezse ve en güzel olanı (“Lâ ilahe İllallah” sözünü) yalanlarsa, onun için de zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
8,9,10. Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
8,9,10. Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. |
| Diyanet Vakfı Meali |
8, 9, 10, 11. Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez. |
| Edip Yüksel Meali |
Ve iyiyi, güzeli yalanlarsa, |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ve en güzeli de yalanlarsa, |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve husnâyı tekzib eylerse |
| Hasan Basri Çantay Meali |
ve o en güzeli yalanlarsa, |
| Hayrat Neşriyat Meali |
8,9,10. Ama kim cimrilik eder ve kendini (Allah'ın sevâbına) muhtaç görmezse, ve o en güzel olanı yalanlarsa, onu da en zor olana (Cehenneme) muvaffak kılarız! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
En güzel olanı (Kur'an'ı) yalanlayana da. |
| Kadri Çelik Meali |
En güzel olanı da yalan sayarsa. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve böylece, bu en güzel hayata kavuşturan İslâm dinini yalanlarsa, |
| Mehmet Türk Meali |
Ve en güzel din olan (İslâm)a inanmazsa, |
| Muhammed Esed Meali |
ve nihaî güzelliği/iyiliği yalanlayana gelince, |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
en güzel olanı da yalanlarsa; |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve en güzeli tekzîp etti ise. |
| Suat Yıldırım Meali |
9, 10. O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız. |
| Süleyman Ateş Meali |
Ve en güzel(söz)ü de yalanlarsa, |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
En güzel söz karşısında yalana sarılırsa, |
| Şaban Piriş Meali |
En güzeli yalanlarsa.. |
| Ümit Şimşek Meali |
Ve en güzel olanı yalanlarsa, |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve güzelliği yalanlarsa, |
| M. Pickthall (English) |
And disbelieveth in goodness; |
| Yusuf Ali (English) |
And gives the lie to the Best,-(6165)* |