| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve en güzel (daveti ve davayı ve İslam nizamına çağrıyı) doğrular (ve destek çıkıp tâbi olur) sa, |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve en güzel sözü gerçeklediyse. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
ve o en güzel kelimeyi yani kelimei tevhîdi tasdik eder ve doğrularsa veya cennetin varlığını doğrularsa veya İslâm dinini kabul ederse, |
| Ahmet Tekin Meali |
Kim en güzeli, Kelime-i Tevhid'i tasdik eder, Allah yolunda harcadığı malın bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğine inanırsa, ona da ihsan edeceğiz. |
| Ahmet Varol Meali |
Ve en güzel olanı doğrularsa, |
| Ali Bulaç Meali |
Ve en güzel olanı doğrularsa, |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
O en güzel kelimeyi, (Lâ ilahe İllAllah sözünü) tasdik ederse, |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve en güzel olan Cenneti tasdik eden ise; |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
5,6,7. Ancak verenin, saygı duyanın ve en güzeli tasdik edenin işlerini kolaylaştırırız. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
5,6,7. Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız.* |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
5,6,7. Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
5,6,7. Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. |
| Diyanet Vakfı Meali |
5, 6, 7. Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). |
| Edip Yüksel Meali |
Ve iyiyi, güzeli doğrularsa, |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ve en güzel olanı doğrularsa, |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve husnâyı tasdîk eylerse |
| Hasan Basri Çantay Meali |
o en güzeli de tasdıyk ederse, |
| Hayrat Neşriyat Meali |
5,6,7. Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı(1) tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız!* |
| İlyas Yorulmaz Meali |
En güzel olanı (Kur'an'ı) tasdik edip, doğrulayanın. |
| Kadri Çelik Meali |
Ve en güzel olanı doğrularsa. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve verince Allah’ın kendisine daha iyilerini vereceğine inanır, ortaya koyduğu hayat tarzıyla, en güzel olan İslâm dinini onaylarsa, |
| Mehmet Türk Meali |
Ve en güzel din olan (İslâm’a)1 inanırsa,* |
| Muhammed Esed Meali |
ve nihaî güzelliğin/iyiliğin gerçekliğine 3 inanırsa, |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
üstelik en güzel olanı da tasdik ederse;[5764]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve en güzel olanı tasdik etti ise. |
| Suat Yıldırım Meali |
O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi. |
| Süleyman Ateş Meali |
Ve en güzel(söz)ü doğrularsa, |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Bir de en güzel sözü[*] tasdik ederse,* |
| Şaban Piriş Meali |
En güzeli tasdik ederse. |
| Ümit Şimşek Meali |
Ve en güzel olanı1 doğrularsa, |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve güzeli doğrularsa, |
| M. Pickthall (English) |
And believeth in goodness; |
| Yusuf Ali (English) |
And (in all sincerity) testifies to the Best,-(6163)* |