| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hiddet ve şiddetle) Kaynayan (boğazı ve iç organları yakıp kavuran) bir kaynaktan içmeye (mecbur kalacaktır). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Pek ıssı bir suyla suvarılırlar. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
ve kaynar bir pınardan içeceklerdir. |
| Ahmet Tekin Meali |
Kendilerine kaynar su fışkıran bir pınardan su içirilecek. |
| Ahmet Varol Meali |
Çok sıcak bir kaynaktan içirilirler. |
| Ali Bulaç Meali |
Kaynar bir kaynaktan içirilirler. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Kaynar bir kaynaktan içirilirler. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Kaynayan bir kaynaktan onlara su verilir. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
2,3,4,5,6,7. O gün birtakım yüzler öne eğilecek; çok çabalayıp yorgun düşecek; kızgın ateşe girecek; son derece sıcak bir kaynaktan içirilecek. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur; o ise, ne besler, ne de açlığı giderir. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Kaynar su pınarından içirilirler. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kızgın bir kaynaktan içirilirler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler. |
| Diyanet Vakfı Meali |
2, 3, 4, 5, 6, 7. O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir. |
| Edip Yüksel Meali |
Kaynar bir pınardan içirilirler. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Kızgın bir menba'dan sulanırlar |
| Hasan Basri Çantay Meali |
son derece sıcak, bir kaynakdan içirilecekdir. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Son derece sıcak bir kaynaktan içirilir! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Kaynayan bir pınardan su içirilir. |
| Kadri Çelik Meali |
Kaynar bir kaynaktan içirilirler. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve iç organları kavurup parçalayan kızgın bir pınardan içecekler. Tabi, ardından da bir “ziyafet” ikram edilecek: |
| Mehmet Türk Meali |
Onlara orada kaynar su pınarından içirilir. |
| Muhammed Esed Meali |
ve kaynar bir pınardan tatmak üzere. |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
zehir gibi bir (umutsuzluğun) pınarından sulanırlar; |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Pek hararetli kaynaktan suvarılacaktır. |
| Suat Yıldırım Meali |
Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler. |
| Süleyman Ateş Meali |
Kendilerine kaynamış bir gözeden (su) içirilir. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
kızgın bir kaynaktan su içirileceklerdir. |
| Şaban Piriş Meali |
Kızgın bir kaynaktan içen. |
| Ümit Şimşek Meali |
Kaynar suyu kaynağından içerler. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar. |
| M. Pickthall (English) |
Drinking from a boiling spring, |
| Yusuf Ali (English) |
The while they are given, to drink, of a boiling hot spring, |