| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ama) Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve hiçbir peygamber gelmedi onlara ki onunla alay etmesinler. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ama onlara ne kadar peygamber geldiyse, mutlaka onu alaya alıp eğlendiler. |
| Ahmet Tekin Meali |
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi, ille de alaya alıyorlardı. |
| Ahmet Varol Meali |
Onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmesinler. |
| Ali Bulaç Meali |
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlara her peygamber geldikçe, muhakkak onunla alay ederlerdi. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlara her peygamber geldiğinde, mutlaka onunla alay ediyorlardı. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Ama onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kendilerine gelen her peygamberi onlar mutlaka alaya alırlardı. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Onlar da) kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı. |
| Edip Yüksel Meali |
Fakat, kendilerine giden her peygamberle alay ettiler. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hiç bir Peygamber de gelmiyordu ki kendilerine onunla mutlak eğlenmesinler |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar da, kendilerine bir peygamber gelmeye dursun, ille onunla istihza ederlerdi. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat onlara ne zaman bir peygamber gelse, mutlaka onunla alay ediyorlardı. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Onlara ne zaman bir peygamber gelse, yalnızca onunla alay ettiler. |
| Kadri Çelik Meali |
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi. |
| Mahmut Kısa Meali |
Fakat onlara ne zaman bir Peygamber gelse, mutlaka onunla alay ediyorlardı. |
| Mehmet Türk Meali |
Onlar kendilerine bir Peygamber gelir gelmez, derhâl onunla alay ettiler. |
| Muhammed Esed Meali |
Ama onlara hiçbir peygamber gelmedi ki o'nunla alay etmiş olmasınlar; |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Ama kendilerine gönderilen her nebî ile alay etmiştiler.[4371]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlara bir peygamber gelmiş olmazdı ki, illâ onunla istihzâ eder olmuşlardı. |
| Suat Yıldırım Meali |
Onlara hiçbir nebî gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar. |
| Süleyman Ateş Meali |
Onlara hiçbir peygamber gelmezdi ki mutlaka onunla alay etmesinler. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlara hangi nebi gelse mutlaka hafife alırlardı. |
| Şaban Piriş Meali |
Onlara hiç bir peygamber gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar. |
| Ümit Şimşek Meali |
Onlara hangi peygamber geldiyse alaya aldılar. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlara bir peygamber geldiğinde mutlaka onunla alay ediyorlardı. |
| M. Pickthall (English) |
And never came there unto them a Prophet but they used to mock him. |
| Yusuf Ali (English) |
And never came there a prophet to them but they mocked him. |