| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Böylece Biz de onlardan intikam aldık. Öyleyse bir bak; (Hakk Dini ve elçileri) yalan sayanların sonu nasıl olmuş (durumdadır) ? |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken öç aldık onlardan, bak da gör, yalanlayanların sonları ne oldu? |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Biz de onlardan intikam aldık, işte bakın yalanlayanların sonu ne oldu? |
| Ahmet Tekin Meali |
Biz de onlara layık oldukları cezayı verdik. Peygamberleri yalanlayanların âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bak. |
| Ahmet Varol Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. Yalanlayanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak. |
| Ali Bulaç Meali |
Böylece onlardan intikam aldık. Öyleyse, bir bak; yalan sayanların sonu nasıl oldu? |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Bunun üzerine biz de onlardan (azab neticesi köklerini kurutarak) intikam aldık. Şimdi bak, o (peygamberi ve kitabları) yalanlıyanların akıbeti nasıl oldu!... |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. İşte bak, yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu gör! |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz de bundan dolayı onları cezalandırmıştık. Yalancıların sonlarının nasıl olduğuna bir bak! |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Bunun üzerine biz de onlardan (hak ettikleri cezayı vererek) intikam aldık. İşte bak peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl oldu? |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunun üzerine Biz de onlardan öç aldık. Yalancıların sonunun nasıl olduğuna bir bak!* |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz de onlardan intikam aldık. Yalanlayanların sonu, bak nasıl oldu! |
| Diyanet Vakfı Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. Bak, yalanlayanların sonu nasıl oldu? |
| Edip Yüksel Meali |
Biz de onlardan öc aldık. Yalanlayanların sonu nasıl olduğuna bir bak. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. Bak peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl oldu! |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onun üzerine biz de onlardan intikamını aldık da bak o tekzib edenlerin akıbeti nasıl oldu? |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Bunun üzerine biz de onlardan intikaam aldık. İşte bak, tekzîb edenlerin akıbeti nice oldu! |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Bunun üzerine (biz de) onlardan intikam aldık; artık bak, yalanlayanların âkıbeti nasıl oldu! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Bizde onları yok ederek intikam aldık. Bak bakalım! Yalanlayanların sonu nasıl olmuş? |
| Kadri Çelik Meali |
Böylece biz de onlardan intikam aldık. Öyleyse sen bir bakıver; yalan sayanların sonu nasıl oldu? |
| Mahmut Kısa Meali |
Böylece, Biz de onları en ağır biçimde cezalandırdık. Âyetlerimi yalanlayanların sonu nice olmuş, bakda ibret al: |
| Mehmet Türk Meali |
Bundan dolayı Biz de onlardan intikam aldık. O zâlimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak! |
| Muhammed Esed Meali |
Ama sonunda onlardan intikamımızı aldık: işte bakın hakikati yalanlayanların sonu ne oldu! |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Bunun üzerine, Biz de onlara yaptıklarının acısını tattırdık: Bak(ın) işte, hakikati yalanlayanların sonu nasılmış, gör(ün)! |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık onlardan intikam aldık. İşte bak, o tekzîb edenlerin akibeti ne oldu? |
| Suat Yıldırım Meali |
Bunun üzerine Biz de onlardan müminlerin intikamını aldık. İşte bak peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl oldu gör! ” |
| Süleyman Ateş Meali |
Biz de onlardan öc aldık. Bak, yalanlayanların sonu nasıl oldu? |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Bunun arkasından onlara hak ettikleri cezayı vermişizdir. Yalan söyleyip duran o insanların ne hale geldiklerini bir düşün! |
| Şaban Piriş Meali |
Biz de onları cezalandırmıştık. Bir bak, yalanlayanların akibeti nasıl oldu? |
| Ümit Şimşek Meali |
Biz de onlardan intikam aldık. Bir bak, peygamberlerini yalanlayanların sonu ne oldu. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bunun üzerine onlardan öc aldık. Bir bak, nice olmuştur o yalanlayanların sonu! |
| M. Pickthall (English) |
So We requited them. Then see the nature of the consequence for the rejecters! |
| Yusuf Ali (English) |
So We exacted retribution from them: now see what was the end of those who rejected (Truth)! |