| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Andolsun, Senden önceki elçilerle de alay edildi, fakat içlerinden (elçiler ve davetçilerle) o dalga geçenleri, alaya aldıkları o (azap) sarıp-kuşatmıştı. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Andolsun ki senden önceki peygamberlerle de alay edilmiştir de onlarla alayları yüzünden alay ettikleri azaba uğrayıvermişlerdir. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ey Muhammed! Senden önce gelen nice peygamberler de, alaya alınmışlardı da, o alaya alanları, alay ettikleri azap kuşatıvermişti. |
| Ahmet Tekin Meali |
Kesinlikle senden önceki Rasullerle alay edildi. Onları, alaya alanları, alay konusu etmeye devam ettikleri şeyin gücü kuşattı, işlerini bitirdi.* |
| Ahmet Varol Meali |
Andolsun senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ancak alay edenleri, alaya aldıkları şey kuşatıverdi. |
| Ali Bulaç Meali |
Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, fakat içlerinden küçük düşürenleri, o alaya aldıkları (azap) sarıp-kuşatıverdi. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Yemin olsun ki, senden evvel bir çok peygamberlerle alay edildi de, içlerinden alay edenleri, o alay ettikleri şey (azab) kuşatıverdi. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Şüphesiz senden önceki Allah’ın elçileriyle de alay edildi. Alaya aldıkları (o azap,) o elçileri hafife alanları kuşatmış oldu. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
(Resulüm!) Andolsun ki, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alaya aldıkları şey kuşatıverdi. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, senden önce birçok peygamber alaya alınmıştı da, alaya alanları, eğlendikleri şey mahvetmişti.* |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alaya aldıkları şey kuşatıverdi. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi. |
| Edip Yüksel Meali |
Senden önceki elçilerle de alay edildi. Ancak onlarla alay edenleri, eğlenceye aldıkları şey kuşatıverdi. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yemin olsun ki, senden önce birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alay ettikleri şey (azap) kuşatıverdi. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Kasem olsun ki senden evvel bir çok Peygamberlerle istihzâ edildi de içlerinden alay edenleri o istihzâ ettikleri şey kuşatıverdi |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun, senden evvelki peygamberlerle de istihza (alay) edilmişdir de alay etmekde oldukları şeyler (kavmlerinin) içinden istihza eden o maskaraların kendilerini kuşatmışdır. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
And olsun ki, senden önceki enbiyâ (peygamber)ler ile alay edildi de onlarla maskaralık edenleri o kendisiyle alay etmekte oldukları şey (kahredici bir azâb olarak)kuşatıverdi. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Bu azaptan önce, elçilerle alay edilip eğlenilmişti. Alay etmeleri karşılığında, onlardan alay edenlere de azap hak olmuş oldu. |
| Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz senden önceki peygamberlerle de alay edildi; fakat içlerinden küçük düşürenleri, o alaya aldıkları sarıp kuşatıverdi. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ey Muhammed! Gerçek şu ki, senden önceki Elçilerle de alay edilmişti fakat onları alaya alan küstahları, sonunda alay ettikleri o korkunç azap çepeçevre sarıp helâk etmişti! |
| Mehmet Türk Meali |
Yemin olsun ki senden önceki Peygamberlerle de mutlaka alay edildi, (ama sonunda) alay ettikleri şeyler alay edenlerin kendilerini kuşatıverdi.1 * |
| Muhammed Esed Meali |
[Ey Muhammed,] senden önceki elçilerle de alay edilmişti -ama ne var ki, onları küçümseyen kimseleri, sonunda, alay edip durdukları şeyin kendisi tepeleyiverdi. 52 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Doğrusu (ey Muhammed)! Senden önceki elçilerle de alay edilmişti; fakat alay eden kimseleri bizzat alay edegeldikleri şey perişan etti.[2722]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Muhakkak ki, senden evvel de birçok peygamberler |
| Suat Yıldırım Meali |
Senden önce de nice peygamberlerle böyle alay edilmişti. Ama alay konusu yaptıkları o azap, alay edenleri her taraftan sarıvermişti. [6, 34; 3, 195] |
| Süleyman Ateş Meali |
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi, ama onlarla alay edenleri, o alay ettikleri şey kuşatıverdi. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Senden önce gelen elçiler de böyle hafife alınmışlardı. Hafife aldıkları azap, o elçilerle eğlenenlerin başına geldi. |
| Şaban Piriş Meali |
Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş ama, alay edenleri, eğlendikleri şey mahvetmişti. |
| Ümit Şimşek Meali |
Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Sonra o alay edenleri, alaya alıp durdukları şey kuşatıverdi. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun, senden önceki resullerle de alay edilmiştir. Sonunda, onlarla eğlenenleri, alay konusu yaptıkları şey kuşatıverdi. |
| M. Pickthall (English) |
Messengers before thee, indeed, were mocked, but that whereat they mocked surrounded those who scoffed at them. |
| Yusuf Ali (English) |
Mocked were (many) messenger before thee; But their scoffers were hemmed in by the thing that they mocked.(2701)* |