| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi O'na 'gönülden boyun eğmiş' durumdadır. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve onundur göklerde ve yeryüzünde ne varsa; hepsi de ona itaat eder. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Hepsi de ister istemez, O'nun buyruğuna boyun eğip, itaat etmektedir. |
| Ahmet Tekin Meali |
Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı, O'nun koyduğu düzenin içindedir. Hepsi O'na boyun eğip itaat ederler, saygıyla zikir halinde görevlerini yaparlar. |
| Ahmet Varol Meali |
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmişlerdir. |
| Ali Bulaç Meali |
Göklerde ve yerde olanlar O'nundur; hepsi O'na 'gönülden boyun eğmiş' bulunuyorlar. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur; hepsi O'na boyun eğmektedirler. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Göklerdeki ve yerdeki herkes, O’nun (emrinin) hizmetkârıdırlar. Hepsi de O’na boyun eğerler ve O’na yalvarırlar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Göklerde ve yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Göklerde ve yerde olan her şey O'na aittir ve hepsi O'nun iradesine tabidir. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Göklerde ve yerde olanlar O'nundur; hepsi O'na boyun eğmiştir. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun eğmektedirler. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Göklerde ve yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir. |
| Edip Yüksel Meali |
Göklerde ve yerde bulunan herkes O'na aittir; hepsi O'na boyun eğmektedir. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'nundur. Hepsi de O'na itaat etmektedirler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hem Göklerde ve Yerde kim varsa onun, hepsi ona divan durmaktadır |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Hepsi de Ona boyun eğicidirler. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Çünki göklerde ve yerde kim varsa, O'nundur. Hepsi O'na itâatkârdırlar. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Göklerde ve yerde olan canlıların hepsi ona aittir. Hepsi O na gönülden boyun eğerler. |
| Kadri Çelik Meali |
Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi O'na gönülden boyun eğmiş bulunmaktadırlar. |
| Mahmut Kısa Meali |
Göklerde ve yerde var olan her şey ve herkes, O’nun âciz birer kuludur ve hepsi ister istemez O’na boyun eğmektedir. |
| Mehmet Türk Meali |
Göklerde ve yerdekiler O (Allah’a) aittir ve her şey Ona boyun eğer. |
| Muhammed Esed Meali |
Göklerde ve yerde olan her şey O'na aittir: hepsi O'nun iradesine tâbidir. |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Göklerde ve yerde bulunan her varlık O’na aittir; hepsi de O’na gönülden boyun eğmektedir.[3585]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve O'nun içindir, göklerde ve yerde kim varsa, hepsi de O'na itaatkardırlar. |
| Suat Yıldırım Meali |
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. Onların hepsi, isteyerek veya istemeyerek O'na itaat ederler. |
| Süleyman Ateş Meali |
Göklerde ve yerde bulunan kimseler hep O'nundur, hepsi O'na ita'at etmektedirler. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Göklerde ve yerde olan herkes onundur. Hepsi ona, saygıyla boyun eğer. |
| Şaban Piriş Meali |
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir. |
| Ümit Şimşek Meali |
Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Hepsi de Ona boyun eğmiştir. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmektedir. |
| M. Pickthall (English) |
Unto Him belongeth whosoever is in the heavens and in the earth. All are obedient unto Him. |
| Yusuf Ali (English) |
To Him belongs every being that is in the heavens and on earth: all are(3532) devoutly obedient to Him.* |