| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkârlar umutsuzca yıkılır (şaşkınlık ve perişanlık içinde kalır). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve kıyametin koptuğu gün, suçlular, rahmetten meyus olurlar. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Kıyamet koptuğu gün, günahlara batmış olanlar, hayal kırıklığına uğrayacaklardır. |
| Ahmet Tekin Meali |
Kıyametin kopacağı ânın gerçekleşeceği gün, İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, günahkârlar, ümitsizlik içinde susacaklar. |
| Ahmet Varol Meali |
Kıyametin koptuğu gün suçlular umutsuz kalırlar. |
| Ali Bulaç Meali |
Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar (hayretler içinde) ümidlerini kesib susarlar. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
İşte kıyametin koptuğu gün, suçlu ve azgın olanlar mahrum ve perişan kalacaklardır. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar büsbütün ümitlerini kaybedeceklerdir. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Kıyamet koptuğu zaman, suçlular ümitlerini bütünüyle yitirecekler. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kıyamet koptuğu gün suçlular umutsuz kalıverirler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar (ümitsizlik içinde) susacaklardır. |
| Edip Yüksel Meali |
Saatin gerçekleştiği gün suçlular şoke olurlar. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
O saat çattığı gün mücrimler her ümidi keserler |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Kıyametin kopacağı gün günahkârlar (huccetden ümîdlerini keserek) susacak (lar) dır. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Kıyâmetin kopacağı gün, günahkârlar (ümidsizlik içinde) susar. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Kıyamet saatinin olduğu gün, günahkarlar ümitsizliğe düşerler. |
| Kadri Çelik Meali |
Kıyametin kopacağı gün, suçlu günahkârlar umutsuz kesilirler. |
| Mahmut Kısa Meali |
Yeniden diriliş ve yargılanma Saati gelip çattığı Gün, suçlular müthiş bir pişmanlık ve hayal kırıklığına uğrayarak tüm ümitlerini yitirecekler! |
| Mehmet Türk Meali |
Kıyamet kopacağı gün, günâhkârlar ümitlerini yitirerek (ne yapacaklarını şaşırıp) kalırlar. |
| Muhammed Esed Meali |
Ve Son Saat gelip çattığında günaha saplanmış olanlar hayal kırıklığına uğrayacaklardır: |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve Son Saat’in gelip çattığı gün, suçlular tüm umutlarını yitirecekler:[3570]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve o gün ki, Kıyamet kopar, günahkârlar susup duracaklardır. |
| Suat Yıldırım Meali |
Kıyamet koptuğu gün, o suçlu kâfirler ümitlerini tamamen kesip susarlar. |
| Süleyman Ateş Meali |
(Duruşma) Sa'at(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Kıyamet saati geldiğinde suçluların umutları bitecektir. |
| Şaban Piriş Meali |
Kıyametin koptuğu gün, suçlular susup kalacaklardır. |
| Ümit Şimşek Meali |
Kıyametin koptuğu gün mücrimlerin hiçbir ümidi kalmaz. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kıyametin kopacağı gün, günahkârlar sus-pus olacaklardır. |
| M. Pickthall (English) |
And in the day when the Hour riseth the righteous will despair. |
| Yusuf Ali (English) |
On the Day that the Hour will be established,(3518) the guilty will be struck dumb with despair.* |