| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Böylece) Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz(den iyi niyetli ve istikametli kimseler) şimdi de buna (Kur’an’a) iman etmektedir. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, inanıyorlar buna. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bu Kur'ân'dan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de, yine bu Kur'ân'a inanmaktadırlar. |
| Ahmet Tekin Meali |
Kur'ânın Muhammed'e indirilmesinden önce, kendilerine verdiğimiz kitapların hükmünce amel edenler, indirilen kitaba, Kur'ân'a, Muhammed'e iman ederler.* |
| Ahmet Varol Meali |
Bundan önce kendilerine kitap vermiş olduklarımız buna inanırlar.* |
| Ali Bulaç Meali |
Bu (Kur'an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Kur'an'dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur'an'a iman ediyorlar. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Bu Kur’andan önce kitap verilenler, ona gerçekten inanırlar. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz, Kur'ân'a inanırlar.[401]* |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Kendilerine bu (Kur'an)dan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler(den bir çoğu) buna da inanırlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bu Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Ondan (Kur'an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. * |
| Edip Yüksel Meali |
Kendilerine daha önceki kitapları verdiklerimiz buna inanırlar. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bundan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ediyorlar |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Bundan önce kendilerine kitab verdiğimiz o kimseler ki, onlar buna (Kur'ân'a da)îmân ederler.(1)* |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Önceden kendilerine kitap verdiklerimiz, kendilerine ulaşan sözlere inanırlar. |
| Kadri Çelik Meali |
Bundan (Kur'an'dan) önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna (Kur'an'a) da inanmaktadırlar. |
| Mahmut Kısa Meali |
Kendilerine daha önce kitap verdiğimiz kimselere gelince, onlardan samîmî ve insaflı olanlar, bu Kur’ana da derhal inanırlar. |
| Mehmet Türk Meali |
(Fakat onlar duruyor da) Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar.1* |
| Muhammed Esed Meali |
Kendilerine bundan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler buna [da] inan[mak zorundad]ırlar. 52 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Kendilerine daha önce kitap vermiş olduğumuz kimseler de ona inanmak durumundadırlar.[3426]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler. |
| Suat Yıldırım Meali |
Daha önce kendilerine kitap verdiğimiz ilim sahipleri buna da, Kur'âna da inanırlar. [2, 121; 3, 199; 17, 107-108; 5, 82-83] |
| Süleyman Ateş Meali |
Bundan önce kendilerine Kitap verdiklerimiz, bu(Kur'a)n'a inanırlar. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bu kitaba da inanacaklardır. (Kendi kitabına gerçek anlamda inanmayan bu kitaba da inanmaz.) |
| Şaban Piriş Meali |
Daha önce kendilerine kitap verdiklerimiz buna da inanırlar. |
| Ümit Şimşek Meali |
Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, buna da inanırlar. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. |
| M. Pickthall (English) |
Those unto whom We gave the Scripture before it, they believe in it, |
| Yusuf Ali (English) |
Those to whom We sent the Book before this,- they do believe in this (revelation): |