| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Duymadıkları (dinleyip anlamadıkları) halde, "(tamam) işittik" diyenler gibi de olmayın (ki bu münafık özelliğidir). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve işittik dedikleri halde duyup kabul etmeyenlere benzemeyin. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Ve böylece dinleyip kulak asmadıkları halde, işittik diyen münafıklar gibi olmayın. |
| Ahmet Tekin Meali |
“Tebliği duymazlıktan geldikleri halde, tebliğini duyduk diyenler gibi olmayın.” |
| Ahmet Varol Meali |
Duymadıkları halde "duyduk" diyenler gibi olmayın. [4]* |
| Ali Bulaç Meali |
Ve: 'Biz işittik' dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın; |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de (Kalbleriyle tasdik etmedikleri) işitmedikleri halde, (dilleriyle) işittik diyen münafık kâfirler gibi olmayın. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Sakın, “dinledik” deyip de dinlemeyenler gibi olmayın. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayınız! |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve dinleyip kulak asmadıkları halde, “İşittik” diyenler gibi olmayın! |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
20,21. Ey inananlar! Allah'a ve Peygamberine itaat edin, Kuran'ı dinleyip dururken yüz çevirmeyin, dinlemedikleri halde "dinledik" diyenler gibi olmayın. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İşitmedikleri hâlde, “işittik” diyenler gibi de olmayın. |
| Diyanet Vakfı Meali |
İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. |
| Edip Yüksel Meali |
İşitmedikleri halde, "İşittik," diyenler gibi olmayın. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ve işitmedikleri halde "işittik" diyenler gibi olmayın! |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
ve işitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Ve kendileri dinlemedikleri halde «Dinledik» diyenler gibi olmayın. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Kendileri işitmedikleri hâlde “İşittik” diyenler gibi de olmayın! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Sakın ola ki dinlemedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. |
| Kadri Çelik Meali |
Ve “İşittik” dedikleri halde, (gerçekte) işitmeyenler gibi olmayın. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ve Kur’an’ın buyruklarına kulak asmadıkları hâlde, “Biz, Rabb’imizin emirlerini her zaman dinleriz!” diyen Yahudiler ve ikiyüzlüler gibi olmayın! |
| Mehmet Türk Meali |
Ve dinlemedikleri halde, “dinledik” diyen (Yahûdîler ve müşrikler) gibi de olmayın! |
| Muhammed Esed Meali |
Ve (böylece) dinleyip kulak asmadıkları halde, “İşittik” diyenler gibi olmayın. 22 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Bir de kulak asmadıkları hâlde “İşittik!” diyenler gibi olmayın![1348]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve öyle kimseler gibi olmayınız ki, onlar «İşittik» derler ve halbuki onlar işitmezler. |
| Suat Yıldırım Meali |
İtaat kulağıyla işitip dinlemedikleri halde, bir de yalan atıp “işittik! ” diyenler gibi olmayın. |
| Süleyman Ateş Meali |
İşitmedikleri halde "İşittik" diyenler gibi olmayın. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Dinleyip anlamadıkları halde “Dinleyip anladık” diyenler gibi de olmayın. |
| Şaban Piriş Meali |
Dinlemedikleri halde “işittik” diyenler gibi de olmayın! |
| Ümit Şimşek Meali |
İşitmediği halde “İşittik” diyenler gibi de olmayın. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın. |
| M. Pickthall (English) |
Be not as those who say, We hear, and they hear not. |
| Yusuf Ali (English) |
Nor be like those who say, "We hear," but listen not:(1194)* |