| 
                  
                   أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ  
                       E raeytellezî yukezzibu bid dîn(dîne).  
                      Dini yalan sayanı gördün mü? 
                     | 
              
| 
                  
                   فَذَلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ  
                       : Fe zâlikellezî yedu’ul yetîm(yetîme).  
                      2,3. Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. 
                     | 
              
| 
                  
                   وَلَا يَحُضُّ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ  
                       Ve lâ yahuddu alâ taâmil miskîn(miskîni).  
                      2,3. Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. 
                     | 
              
| 
                  
                   فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ  
                       Fe veylun lil musallîn(musallîne).  
                      Vay o namaz kılanların haline ki: 
                     | 
              
| 
                  
                   الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ  
                       Ellezîne hum an salâtihim sâhûn(sâhûne).  
                      Onlar kıldıkları namazdan gafildirler. 
                     | 
              
| 
                  
                   الَّذِينَ هُمْ يُرَاؤُونَ  
                       Ellezîne hum yurâûn(yurâûne).  
                      Onlar gösteriş yaparlar. 
                     | 
              
| 
                  
                   وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ  
                       Ve yemneûnel mâûn(mâûne).  
                      Onlar basit şeyleri dahi vermezler. 
                     |